Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Kar asla alev yayamaz. Su asla ateş çıkaramaz. Dikenli bir çalı asla incir üretemez. Tıpkı bunun gibi, kalbiniz de kendisini içsel olarak arındırmadan asla baskıcı düşüncelerden, sözlerden ve eylemlerden özgür olamaz. Bu yolda yürümek için istekli olun. Yüreğinizi her zaman izleyin. Sürekli olarak "Rab İsa Mesih, bana merhamet et" diye dua edin. Alçakgönüllü olun. Ruhunuzu sessizliğe gömün. -Hesychios
Abba Antonius dedi ki: Kim yalnızlık içinde oturur ve sessiz kalırsa, üç savaştan kurtulmuştur: işitme, konuşma ve görme savaşlarından. O zaman geriye savaşacak tek bir savaş kalır, o da kendi kalbin için olan savaştır.
Rabbimiz O'nunla gizlide konuşmamızı istedi yani yüreğimizde ve bize bunu yaparken "kapıyı kapatmamızı" buyurdu. [MATT. 6:6] Kapatmamız gerektiğini söylediği bu kapı ağız değilse nedir? Çünkü biz, Mesih'in içinde yaşadığı tapınağız, çünkü Elçi'nin dediği gibi: "Sizler Rab'bin tapınağısınız." [1KOR. 3:16] Ve Rab içinize, bu eve, onu kirli olan her şeyden temizlemek için girer, ama sadece kapı -yani ağzınız- kapalıyken. -Persli Efrahat
"Allah'ı ara, Allah'ın oturduğu yeri değil"
Çöl Babası Sisoes
Eğer kendimizi kötülüklerden arındırırsak, o zaman görünmez gerçekleri görmeye başlayacağız. Ama hâlâ körken, neden ışığı göremediğimizi sormanın bir anlamı yoktur; kulaklarımızı tıkayıp sonra da neden hiçbir şey duyamadığımızı sormanın da bir anlamı yoktur. -Apamealı Yuhanna
İçinizde kin biriktirir ve eski düşmanlıkları beslerseniz, sonra da dua etmeye kalkarsanız, delik deşik bir kovayla su aramaya giden biri gibi olursunuz. -Pontuslu Evagrios
Kendi ruhunuzla esenlik içinde olun; o zaman gök ve yer de sizinle esenlik içinde olacaktır. Büyük bir gayretle içinizdeki hazine evine girin ve o zaman göklerde olanları içinizde göreceksiniz. Her ikisi içinde bir tek giriş kapısı vardır. Sizi göklere taşıyacak olan merdiven aslında sizin ruhunuzda gizlidir. Günahtan kaçıp, kendinize dalın. Sizi yükseğe çıkaracak olan merdivenleri orada bulacaksınız.-Aziz Suriyeli İshak
Kim sevinç duymak istemez ki, ama sevincin kişiye gelmesi için kişinin fedakârlık yapması bir olmazsa olmazdır. Kalıcı gerçek sevinç fedakârlıktan doğar. Gerçek neşe philotimo'dan(kişinin kendisine olan saygısından) doğar. Eğer kişi philotimo'yu geliştirirse, hayatı
sürekli bir bayram günü haline gelir! Diğer taraftan kişi bencillik ve yalnız kendisini sevmesinden ötürü aslında işkence çeker. Bunlar insanın tökezlemesinin ve düşmesinin baş nedenidir. Maalesef günümüz insanlarının çoğu, ne fedakârlığın sevincini, ne de yeterince gayretle çalışmanın zevkini bilememektedirler. Philotimo ve özveri ne yazık ki artık çok geri planda kalmıştır. Bunların yerine insanların çoğu tembelliği, kolay çözümleri ve haddinden fazla anlık eğlenmeyi tercih etmektedirler.
-Aziz Paisios
İbrahim ve Musa, her ikisi de ilahi çağrı aldı. İbrahim varacağı yeri bilmeksizin yürüdü. Musa'da yanar gibi görünen çalıdan ilahi seslenişi duydu. Allah ona, gündüz bulut gece ise ateş ile öncülük etti ve sonunda ona koyu karanlıkta konuştu. İbrahimi ise bildiği diyardan bilinmeyen diyara çağırdı. Ve nereye gittiğini bilmediği halde İbrahim yürüdü. Musa'nın yürüyüşü ise bir anlamda aydınlıktan koyu karanlığa doğruydu. Çünkü o koyu karanlıkta Allah ona, kendi sır dolu muhteşem varlığını açıkladı. Ya bizim çağrımız? Belki de çağrımız şu ana, içinde bulunduğumuz duruma, belki de olduğumuz zorlu koşula. Ama İbrahim gibi, Musa gibi devam ettikçe Allah'ın muhteşemliğini yaşamlarımızın bir noktasında çağrımız doğrultusunda daha bir yakından keşfetmeye.. Belki bu nedenle Kapadokyalı Aziz Gregori; "Allah'ın adı bilinmez, merak edilir" demektedir. Çünkü ancak ilahi çağrının ardından gidildikçe farkındalık belirginleşir ve Allah'ın ilahi sırrı bizde açılır ve muhteşemliği keşfedilir.
Teslis (üçleme) akılcı düşüncenin üstüne çıkmaktır. Üstünde derin düşünülmesi gereken bir imgedir. Logos'un erişemediği bir doğrudan bahsetmektedir. Allah, basit bir kişilik değildir. Sadece bir varlıkta değildir. Allah'ın ifade edilemezliği Teslisle bir gizem olarak bizde biraz olsun ifade bulur. Bu Hristiyan için, ilahi olanın farklı bir düşünce biçimi olarak kabul edimidir. Bu nedenle Nazianuslu Gregorius bunu şöyle ifade eder; "O Bir'i tasavvur eder etmez O Üç'ün görkemiyle aydınlanırım; O Üç'ü ayırt eder etmez O Bir'e geri dönerim. O Üç'ün herhangi birini düşündüğümde onu bir bütün olarak düşünürüm ve gözlerim dolar, düşüncemin büyük kısmı benden kaçar. O Bir'in büyüklüğünü, geri kalanına daha büyüklük atfedecek kadar kavrayamam. O Üç'ü beraber gördüğümde sadece tek bir meşale görürüm ve bölünmez ışığı bölemem ya da ölçemem." O zaman Baba, Oğul ve Kutsal Ruh't tek bir O'lan Allah'a övgü ve yücelikler olsun.-Aziz Naziyanuslu Gregori'den
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.